1900m+, sonsuz beyazlik seyretmeyi tercih ederdim...
sanki ormanin önüne kondurulan maket ev
Kizlar da cok eglendi. Hic bu kadar Turkce yogun bir haftasonu gecirmemislerdi. Onlar icin de degisiklik oldu...
Ben de kardan amcamizi cok sevdim ama günes gözümü aldigi icin
mutlu mutlu
bakamadim kameraya.
Bu da otelin balkonundan bir manzara... Johnny Hallyday'in chalet si nerede olabilir diye bakinirken.
Bu haftasonunun ben de biraktigi izlenimler:
-Bar ve restorandan en son ayrilanlar her yerde oldugu gibi biz Türkler olduk
-Kizim evimizle otelde bize verilen apart odayi kiyaslayip "bizim evimizden daha güzel" dedigi icin ona gelecekte böyle bir eve sahip olmanin yollarini anlatmamaya karar verdim
-Evli ya da evli olmayan ciftler: esler fiziksel olarak birbirlerine benzemeseler de davranis ve genel yapi olarak benziyorlar. Ornek: güler yüzlü, esprituel, sakin, kasinti... Aslinda kasintiyi Turkce karakterlerle yazmak istedim ama, ben de noktasiz i harfi yok. Sonra düsündüm ki uyuz insanlar hem kasinti (noktasiz i ile okunmali), hem de kasindirici (gercekten de i)
-Insanlarin bir cogunun (sempatik olanlar) ciddi iliskilerdeki es seciminin nedeni meslek ya da tip degil, eslerin gülme ve güldürebilme yetenekleri
Insanin kalbine giden yol kahkahadan geciyor demek ki.
Soguk insanlarin soguk es secmelerini anlayabiliyorum, cunku birbirlerinin halinden anliyorlardir ama benim merak ettigim normal bir insanin depresif ya da cok karamsar olan, hayattan zevk aldiracak hicbirseyi bilmeyen es secmekteki nedeni ne olabilir. Insanlarin ozel hayatlariyla ilgili soru sormak gibi kötü bir aliskanligim olmadigi icin cevabi ogrenemedim ama icin icin de meraktan catliyorum. Askin gözü bu kadar da kör olabilir mi?
Ilk soru aslinda "Ask var mi?" olmali.
Belki sorularimin cevabini bir sonra ki gezide bulurum. O kadar da sabirli miyim? Bu konu o kadar da önemli mi?
Sahi, ben umursamiyordum ki hic bir seyi...
8 comments:
Johnny Halliday'i umursa bari yahu
olmazzzzz. umursamamayi prensip edindim bi kere, vazgecemem:)
kör göze şimşir tarak.mutlu insanlar mutsuz insanlarla olmuyorlar çoğunlukla.doğal olarak.hem niye mutlulara acıyoruz.mutsuzlar bir gün yüzü görmesinler mi şu hayatta.
vardir bi bildikleri kimbilir.belki depresif es secildikten sonra adam ederim ben bunu diyodur digeri.ya da depresif yanini sevmistir,tanimadigi bisey ya,kesfetmek istemistir?huzunlu yuzu belki cok cekici oluyodur depresifin.yani ihtimalleri soyluyorum.bi de mutsuz tarafa bakalim:huzunu istemiyodur ya da aglarken "aman da ne guzel aglarmis benim sevgilim" diye bakan gozlerden mutluluk diliyordur????
melankolik
depresif
manik depresif
cesit cesit insan var dünyada. Hic birine kötü demiyorum ki, sadece hüznün cevresinde gezinenlerle icinde yasayanlarin bir süre sonra farkli enlem ve boylamlarda olduklarini fark edeceklerini, ve bu gercegin canlarini acitacagini düsünüyorum.
farklı enlem,boylam.hımm.'imkansız aşk' yani.valla filmlere,şiir,şarkı,masal,vs konu olan 'sıradan' aşklar değil imkansız aşklardır.yanii olur olur hem de ne güzel olur.derim ben.bir de aşk zaten acıtır bırak yaşasın aşklarını garipler.derim yine ben.bir filmde farklı olan iki insanın aşık olamayacağını şu şekilde dile getiriyordu bir tanesinin annesi.balıkla kuş birbirine aşık olabilir ama nerede yaşayacaklar.annelik güdüsü kabul etmiyor sanırım imkansız,acı veren aşkları :)
Benim seyrettigim filmlerde asiklar hep ayrilmak zorunda kaliyor. ve
Asklar herzaman imkansiz oluyor. ve Ask "siradan" olmuyor. ve Ask gibi görünüp de sonu mutlu biten iliskilere "sevgi/derin sevgi/kalici sevgi" deniyor. ve bunlari bana annelik güdüsü degil Askin düsmani mantik söyletiyor.
Gercek ask insanin basina hayatta bir kere gelir.Digerleri ise ya hevestir ya da arayis.
Post a Comment