Mar 9, 2007

A B C


Bir arkadasimin Turkiye de egitim uzerine yazdigi yazi sonrasinda buradaki egitimi anlatmak istedim. Anlatacaklarim buradaki sistemin cok iyi oldugunu dusunmemden degil, sadece olumlu farklari anlatayim dedim. Bana hala ters gelen yonleri de var ozellikle besinci sinif sonrasi ama eger daha uzun yillar Turkiye'ye donmeyeceksek buradaki egitimi tercih ediyorum. Doneceksek, ozel okullardan uzak durup, ileride yurt disinda yaz okullarina gitmelerini saglamayi, universite sinav sistemi degismezse kizlarimin zamaninda ve universitede okumayi isterlerse o zaman bir cozum buluruz diyorum.

Dicle ilkokul bire gidiyor, devlet okulunda. Derslerin icerigi oldukca hafif kaliyor Turkiye'dekilerle kiyaslaninca. Okuma bayraminda herkes okumus olmali stresi yok. Hersey agirdan aliniyor. Mart ayindayiz, Dicle henuz herseyi okuyabiliyor degil. Ama bu ne beni ne de ogretmenini, en onemlisi de kendisini hic rahatsiz etmiyor. Matematikte dört isleme gecmis degiller, cünkü matematik sadece sayilar, islem yapabilme vs degil, mantik olarak ogretiliyor cocuklara. Ayrica haftada bir saat almanca dersleri var, sarkilarla ogreniyorlar. sosyal bilgiler ve cevre dersinde pet siseleri neden normal cope atmamaliyizi, yediklerimizin nasil proses edildigini hikayelerle akillarinda tutuyorlar. Karnede not yok. Not sanirim 3. sinifta basliyor. Ogrenci kendisini once degerlendiriyor renklerle, sonra ogretmeni. Anlasmazlik oldugunda medenice konusuyorlar henuz araya anne-baba girmeden. Davranis notu vardi galiba bizim karnelerimizde, sag tarafta. burada da var ama listenin ilk basinda ve cok onem veriliyor. Saygili, kendine guvenen, bilincli insanlar olmalari okumayi, yazmayi ogrenmesinden daha onemli.

Cenevrede cok cesitli milliyetten insanlar var. Ogrencilere ana dillerinin onemi anlatiliyor ve evde ana dilinin konusulmasinin cok onemli oldugu soyleniyor. Degisik dil ve kulturleri kabullenip, onlara saygi duymak gerektigi anlatiliyor. Bunu da pratikte uygulamak icin ayda bir dil seciliyor. Ispanyolca, Italyanca, Portekizce, Arapca...... her birinden birer basit sarkiyi, renkleri, sayilari ogreniyorlar. Ayda bir annelerden birisi sinifta yemek tarifi, masal ya da ulkeyle ilgili herhangi bir sey anlatiyor.

Diclenin en yakin arkadaslarindan birisi inatla fransizca konusmayi reddeden Ai adinda bir japon kiz. Ai fransizca ogrenecegine Dicle'ye japonca ogretiyor :). Ai'in annesi gecenlerde sinifta sushi yapmis. Benim kiz zaten karidesinden ahtapotuna butun deniz urunlerine bayildigi icin aksam evde ballandira ballandira yedigi sushileri anlatiyordu.

Ben de sushi yi severim, ozellikle hava guzel oldugunda gol kenarinda. Aliyorum karisim menuyu, nigiri, hosomaki, california, alaska, uzerine zencefil, soya sosusu, bir de karsimda kugular....














2 comments:

Unknown said...

superr olmus resim superr:)iste guzel,icinden cikilasi ama ne hikmetse ille de vatanim dedirtecek sehirleri olan canim turkiyemin farklarindan biri de bu...hep bir telas hep bir yarisma yaristirmaca.ilkokul birden beri iyi not almak icin ugrasmadik mi,kimisi kendi icin kimisi aferin almak icin.universite sinavi gelip cattiginda da pek cogumuz ne oldugunu anlayamadan gumledik,ya ne istedimizi bilemeden yanlis bolumde okuduk,ya da sinavdan elimiz bos cikti;pek azimiz sansliydi..

Ben said...

Linklere ekledigim "Fitil" cok guzel anlatiyor bu konuyu, ama once blog adina ilham olan yazisini okumani tavsiye ederim. Insanin hemoroid olasi geliyor:)

Orada bir blog var uzakta, o blog benim blogumdur....