Apr 18, 2007

sandiydim...

Genelde sabahlari bulurdum onu, ama bugün yoktu
Bir görünüp bir kaybolmasina alismistim
Nasil olsa cikar dedim ortaya
Günboyu sabirsizlikla bekledim
Oglen oldu, yok, ögleden sonra oldu yok....
Yine ne yaptim da kizdirdim
Tamam, bu sefer gercekten kaybettim
Hic benim olmamasina ragmen kaybetmeyi hissetmek cok acitti
Acidikca öfkelendim, öfkelendikce umudumu kaybettim
Icimde bir bosluk

Tamam bu sefer gercekten kaybettim

Aksam oldu

Aaa bir de ne göreyim yerinde duruyor

Je suis tombé du ciel et je suis fou de joie
La la la la la la... la la la la la la...
La la la la la la... et je suis fou de joie

14 comments:

thelunatic said...

La la la la la la... la la la la la la...lalalla

thelunatic said...

ne kaybettiydinkine?

Ben said...

36 nolu kutuyu acmak icin gerekli olan cevabi

Saba Gamze said...

Şimdi önce şu soruyu sormamız gerekmiyor mu? "36 numaralı kutuyu açmak için anahtar gerekiyor mu gerekmiyor mu?". İlk ihtimale göre gerekiyorsa o zaman diğer soruya geçmemiz gerekiyor : "Peki ama anahtar nerede?" Tabii bu soruya inek yuttu, inek nerede, göle düştü gibi cevaplar veremeyeceğimize göre anahtarı aramaya derhal başlıyoruz. Anahtarı bulamadık arkadaşlar, o zaman derhal bir çilingir aramaya başlıyoruz, buluyoruz ve kutuyu açıyoruzzz. Yani sonuç olarak, ilk ihtimale göre, tek bilinmeyenli bir denklemi çözmek için yani eğer kutuyu açacak anahtar kayıp ise kutunun kilidini sök ve yenisini taktırt. İşte bu, pratik olmak lazım. Gelgelelim ikinci ihtimale: kutuyu açmak için anahtar gerekmiyor. Amanin boo cem ceminay in tı morning!!! İşte buna da çok bilinmeyenli denklem diyoruz arkadaşlar. Bu durumda yapılacak en doğru şey bilinmeyenleri tek tek çözmek taa ki en son bilinmeyene erişene kadar. İşte en sona kalan bu bilinmeyene geldiğinde şimdi asıl şu soruyu sormak gerekiyor: "ben bu kutuyu nasıl açacağımın cevabını veren bu son bilinmeyeni çözmeli miyim çözmemeli miyim?" Buradan da şu soruya geçebilirsiniz arkadaşlar: "Ben bu sorunun cevabını veren bu son bilinmeyeni çözersem eğer neyi bulacağım" ya da "Ben bu sorunun cevabını veren bu son bilinmeyeni çözmezsem eğer neyi bulmayacağım".

Ve bu sorulara daha da yenileri eklenerek uzuyor uzuyor uzuyor. Ve en sonunda cevabı buluyorsun:

"EN BÜYÜK ÇÖZÜM ÇÖZÜMSÜZLÜKTÜR"

Unknown said...

kim neyi kaybetti,36 numarali kutu ne,anahtari kimde,soru ne,neyi cozuyoruz,biri bana da anlatsinnnn,uhuhuuhuhhuu

Saba Gamze said...

Slazenger, Ben 36 numaralı kutuya kefir koymuş fakat kefir mayalanmış ve bir parça daha vermiş. İşte o mayalanan yeni parçayı bulamamış. Sabah uyanmış, buzdolabını açmış bir de baksın ki ne görsün (göremesin), kefirin biri kayıp, amanin!!! Bir telaş bir telaş, her yeri aramış ama bulamamış. Meğersem o türeyen yeni parça kutudan zıplamış, buzdolabının kapağını süt almak için açan evin beyinin yüzüne atlamış. Evin beyi de bu panikle gitmiş yüzünü yıkamış. Olan bizimkinin türeyen yeni kefirine olmuş: muerte. Yani sen sen ol Slazenger aman dikkat et kefirine oraya buraya zıplamasın. Ben sana demiştim bunlar hammm yapar diye.

Ben said...

gaga: melankolik, hüzünlü, depresif olacagim tuttu, keyfini bile cikarttirmadin. intikamim aci olacak.

slazenger:5 nolu kutunun anahtari anahtarcida, 36nin ki bende. diger bütün anahtarlari da göle attim. merak edecek bir sey kalmadi

thelunatic said...

anahtarcı da kaybolmasın mı?mı.

Unknown said...

ayy yazikk kefire,gagaaaa,evcet demistin sen ham yapar diye.sevgili ben,5 numara da nerden cikti.tam 36 yi cozduk,yani cozemedensimdi digerini cikarttin basimiza:)
anahtarci mi kaybolmus,sakin o da evin beyinin yuzune atlamasin;)

Ben said...

beni isten atacaklar yakinda
duramiyorum
yerlerde sürünüyorum
gözümden akan yaslarla makyaj diye birsey kalmadi
gülmekten ölen ilk insan olucam
anahtarci evin beyinin yüzüne atlarsa ha
hauhahhauhahahauhahuaha
bilmeden öyle bir espri yaptin ki
ucurdun beni
en iyisi mi anahtarciyi da kutuya koyup saklayalim kaybolmasin
anahtari da göle atalim
olur mu anahtarci?

Ben said...

ANAHTARCI KAY BOL MA

Saba Gamze said...

Olasılık hesaplarına geri dönersek sevgili arkadaşlar, anahtarcının kaybolma ihtimalinde denklemi şu şekilde çözümlendiriyoruz: elimize bir pense ya da kerpeten alıyoruz ve kutunun kilidini kırıyoruz. Açamadınız, ikinci yola gidiyoruz,kutuyu parçalayıp içindekilere ulaşıyoruz. Bu durumda elimizde kırık bir kutu kalıyor ama içindekilere ulaşmış oluyoruz. Bu durumda yeni bir kutu bulmamız gerekiyor ama tekrar bir 36 numaralı kutu bulmak hayli zor olacağı için bir düşüncedir sarıyor sizi.

Tabii tüm bunlar olurken evin beyi size sessiz ve sakin bakıp, şöyle diyor olabilir: "Canım niye bu kadar uğraştın ki, bana bu kutunun yedek anahtarını vermiştin ya sakla diye, unuttun gaiba, şu kefirleri artık kutuda değil de Slazenger gibi battaniyenin altında saklasak diyorum hani, hem zaten Cenevre'de gecenin bu saatinde anahtarcı ne arar, saat 22:00'den sonra sifon bile çekilmeyen bu memlekette!?".

Denklem çözüldü mü arkadaşlar, tabii ki de hayır. Bu durumda olasılıklardan yeni olasılık türetmek üzeresiniz dikkatinizi çekerim! "Anahtar kaybolduğunda yedek anahtarım olmalı mı olmamalı?" "Eğer yedek anahtarım olacaksa bu yedek anahtarı ben mi saklamalıyım yoksa başka biri mi?" "Bu yedek anahtarı ben saklamayacaksam kim saklamalı o zaman?"

Ve tam o sırada kapı çalınır, anahtarcı tam karşınızdadır. Size şöyle der: "Bana 5 nolu kutunun anahtarını vereceğinize yanlışlıkla 36 nolu kutunun anahtarını vermişsiniz"

Aman Allahım, sizin 2 yedek anahtarınız var!!!!! Çok ayıp...

Ben said...

sevgili gaga: kendin eglendigin kadar bizi de cok eglendiriyorsun, mercilerden kocaman bir demet ama eklemeden duramiycam. Anahtarci, adi ustunde, anahtarci iste, onun yedek anahtarlarla isi yok. ve sana bir sir vereyim, yedek anahtar da yok.
senaryoya devam:)

Unknown said...

hihihihihihiiii,bayildim ben senaryolara,yasasin anlamiyorum ama guluyorum,hem de ustune espri yapiyorum:)

Orada bir blog var uzakta, o blog benim blogumdur....