Bu aralar pek birsey yazmak istemiyorum. Icim karardi cumhurbaskanligi seciminden. Aslinda secimin kendisinden cok adayin ortaya cikis seklinden, adaydan, mecliste olan bitenden. Okudugum yorumlar da ilginc. Mesela Abdullah Gül'ün ilimli olacagini söyleyenler var. Gül'ün sahsinda degil ama cumhurbaskanligi, basbakanlik ve meclisin cogunluk koltugunun ayni tarafta toplanmasi korkutmuyor mu onlari. 7 yil boyunca bu üclünün neler yapabilecegi düsündürtmuyor mu.
AKP yi desteklemeyenlerin bir kisminin da bu duruma karsi cikmamasi beni sasirtiyor. Gazetelerden okudugum bazi satirlar beynimde yanip sonuyor:
Sezer "Rejim tehlikede" dedi
Büyükanit "Cumhurbaskani Türk Silahli Kuvvetlerinin de baskomutanidir"
Sezer "Cumhurbaskaninin yetkilerini fazla buluyorum"
Bunlar hic mi birsey ifade etmiyor. O zaman Iran darbesini acip okuyun diyorum. 1979 daydi galiba. O zamanlar yedi yasinda oldugum icin hafizamdan degil kaynaklardan yararlandim detaylari hatirlamak icin. Ama detaylar önemli degil.
Onemli olan Humeyni'nin İran'a özgürlük ve adalet sözleriyle gelip demokrasi ve hukuk devleti yerine binlerce idam , seriat düzeni getirmesi. İran mollalarının bağnaz, gaddar ve çağdışı despotizmiyle Iran Cumhuriyeti'nin kurulmasi.
1993-1997 seneleri arasinda Diyarbakir'da calisirken bizleri ne kaldirima oturmus kalasnikoflu korucular, ne de bakkallarda Turkce gazete sattirmayan PKK'lilar korkuturdu. Asil korktugumuz kapali bile sayilabilecek kiyafet giyen bayanlarin koluna, bacagina jilet atan hizbullah üyeleriydi.
Birkac seneye kalmaz döneriz galiba dedigimiz ülkemize artik dönmesek mi diyoruz. Belki korkaklik, belki bencillik, ama cocuklarimizin geleceginden, Turkiye Islam Cumhuriyeti'ni görmeleri ihtimalinden korkuyoruz.
Offffffff........
skip to main |
skip to sidebar
6 comments:
Türkiye İslam cumhuriyeti falan olmayacak. İletişim kanallarından olsa gerek herkes aynı şeyler forwardlaya forwardlaya bir panik yaratıldı. İktidarlar çok önemli değil türkiye islam cumhuriyeti olabilir mi yahu?aklınız alıyor mu?
iran islam devrimiyle karşılaştırılabilir mi durumumuz?
bana forwardli bi si gelmemisti. korkmamami (garantileyecek diyemiyorum) umud ettirecek üc sey söylesen...
bu sorunun cevabi icin süreyi belirtmemisim. 4 ya da 5 gün:)
Iyi o zaman susup oturalim yerimizde.forward maillerden hoslaniyor diilim,ama uyuyanlari uyandirmak adina bu konu hakkinda forward edilmis maillere ok diyorum."hepimiz oluceeezz" cigirtkanligi diil bu.uyandirma hareketi.her ne kadar oy verebilecegim ve cocuklarimiza iyi bir gelecek verebilecegine inandigim hic bir parti mevcut olmasa da secim durumunda -mecburiyetten-oy kullanacagim.thelunatic senin aklin almiyor mu hala?anliyorum a,b, ya da c.hepsi birbirinden beter ama ne yapalim,hayirlisi neyse o olsun mu diyelim,oylece bekleyelim mi,ya da hic mi yorum yapmayalim?
bu kadar geç cevap verebildiğim için kusura bakmayın saygıdeğer blogçular.
Forward maillerden oldum olası nefret ettim. Ama bazı şeyleri yakalamak için de okumak gerektiğine inandım falan filan neyse. En son gelen mail ise saçma sapan bir hikayeydi ki bu hikayede türkiye islam konfederasyonu olmuş herkes sabah namazına kalkmaya zorlanmış ve çocuklara anneler çarşaf giydiriyormuş sabahın 6sında çünkü okula gideceklermiş bilmemne. Bu saçmalıktan öte birşey olamaz. Bu insanları aptal yerine koymaktan başka birşey olamaz. Buna istinaden de ilk yorumu ben yapmıştım balance'a. Öte yandan birtakım şeyler söyleyebilirim türkiye'nin islam ülkesi olmayacağına dair.1.yabancı sermaye ve piyasalar. sizlerin benden çok daha iyi bileceği gibi türkiye'nin dinamik ve potansiyel işgücü vs. vs. (buraya birçok hödö hödöyü siz koyunuz) nedeniyle bu ülkeye yapılan yatırımlar çok uzak olmayan bir zamanda türk yatırımcıları geçecek (sayısal değil ama değersel anlamda) ki belki de geçmiştir. Bu durumda her nasıl amerika bushtan sorulmuyor ve birçok üretici, piyasa yöneticileri vs. araya giriyorsa amerikanın yönetimi konusunda, türkiyede de finansal piyasalar ve birtakım diğer odaklar türkiyenin bahsedildiği üzere bir islam konfederasyonu falan olmayacağının garantisi sayılabilir. Herşey kapital üzerinden ilerliyor. Ve bu kapital, bu kadar ham bir gelir kaynağını saçma sapan inanç adamlarının eline vermez. Bu saatten sonra artık olamaz yani bu. Eğer 40 sene önce deseydiniz olabilirdi belki ama artık olamaz.
2. herkesin de pekala güvendiği ordu
3. halk (mitinglerden bahsetmeme gerek var mı?)
bence durum bu şekilde ilerliyor. Bilmem anlatabildim biraz slazengere ve ben? Tabiiki tepkilerimizi belirtmemiz gerek uyumayalım zaten aklı biraz çalışan herkes uyanık kalıyor fakat diğer yandan herkesin içindeki bu sosyal yarayının potansiyelini bilenlere de alet olmayalım demek istiyorum. O aptal forward sonrasında kimbilir kaç kişi mitinge gitti. Bunların hepsi kışkırtma ve ister istemez başka bir şeye yararı dokunuyor ama asıl altında yatanları da görmeden durmayalım.
Cevap icin merciii, daha gong calmamisti, hic de gec olmadi. Ben de artik o kadar karamsar degilim ama yine de yazdiklarinla ilgili aklimdan gecenleri eklemek istedim,
1. Yatirimcinin ilk kriteri stabilitedir. Cumhurbaskani, basbakan, meclis baskani ayni partiden olursa bu onlar icin stabilite gostergesi olur (maalesef para dunyasi boyle). Yatirimlarin (teoride daha uzun olsa da) pratikte 5 yilda getirisi oldugunu dusunursek yabanci sermaye Turkiyenin 5 yil sonrasi halini hic dert etmez. Yabanci sermaye kaynaklarini da dusunursek bu durumun onlarin isine gelecegini bile dusunuyorum.
2. Ben de tercih etmek durumunda olsam meclis baskaninin "dini bütün cumhurbaskani" arayisindansa (sanki kimin ne kadar inancli oldugunu umursuyorlar) askeri mudaheleyi secerdim (demokrasi adina olumsuzlugunu da gözardi edemiyorum
3. Erken secim olmasi durumunda halkin sagduyusuna güveniyorum ama cöplerde bulunacak sayilmamis oylari da ne yapicaz bilemiyorum
Vakitsizlikten kisaca yazdim.
Bakalim gelismeler nasil olacak...
Post a Comment