May 10, 2007

HAYIRLISI...

Bu aralar bir sürü karar vermek gereken konular söz konusu oldu. Kararimizi da verdik, durumu Allaha havale ettik, bir sürü "hayirlisi olsun" nakaratlari esliginde. Ben de böyle yuvarlak kelimeleri sevmem ama ne zaman. Karar vermeden, harekete gecmeden dendiginde sevmem. Uzerimize düsen görevi yerine getirdigimize göre simdi de sonuclarin, olacaklarin ve olmayacaklarin hakkimizda hayirli olacagini umuyoruz.

önümüzdeki haftalarda gerceklesme ihtimali olan degisiklikleri ailemizi tümden etkiledigi icin cok düsündük, tartistik ve bazi kararlar aldik. Yok öyle kötü seyler gelmesin akliniza, ayrilik gayrilik yok, mutsuzluk yok, nesemiz cok...

Diyecegim o ki, kimileri daha karar bile vermeden "hayirlisi" diyerek sorumlulugu üstlenmez, kimileri de düsünür, kafasindakini uygular ve sonucu üst mercilere havale eder ayni "hayirlisi" kelimesiyle.

Sadece ve sadece beni etkileyen konular olsaydi sanirim gencligimde nasilsam simdi de ayni cesaret ve gözü karalikla kararlar verir, "hayirlisi, mayirlisi bilmem, böyle istiyorum, bedeli ne olursa olsun böyle yasiyorum" derdim. ahh genclik gibisi var mi... gecmise dönüp de baktigimda aldigim ve uyguladigim kararlarin riski de getirisi de yüksekmis gibi bir özet cikarabiliyorum. Iyi bir yatirimci olabilirmisim aslinda. Pismanliklar, keskeler ne kadar uzak kavramlar. Acaba bu acemi sansi mi, bir gün "yasama mesleginde artik profesyonel guruba aitsiniz sansinizin bir kismini almak zorundayiz" denir mi, yoksa hayat bir gün ... bu konu daha sonra degerlendirilmeli.

Bir de isin farkli bir yönü var; Ya hayirlisi diye bir sey yoksa. Zamanin birinde birisinin yazdigi bir mektupta bir kac satirda bir berber bir berbere... ayyyyyyyy dilin kemigi yok ama elin kemigi olduguna göre yazdiklarimi kontrol edebilmeliyim ama bazen edemiyorum, sacmaliyorum. neyse, ben birisinden, daha dogrusu onun bir mektubundan bahsediyordum.
"...ve bazen şunu düşünüyorum...bize yazılan hayat taki rolleri oynuyoruz ...bazen kötü bazen iyi bazende hüznü yaşıyoruz burada .... ruhumuzu bedenimizi terbiye ediyoruz... çoğu zaman yaptıklarımız vede yapacaklarımız aldığımız kararlar tamamen bize ait... onun için kimseyi sorumlu tutmamak lazım...geçmişte bende hatalar yaptım bu şimdi yapmayacağım anlamına gelmez..." "...belki bizde dersler aldık bunlardan...buda yaşandı...sırf yaşadık diyebilmek için..."
(en güzel üc nokta kullanma yarismasina resmi olarak katilmasam da onur ödülü alabilecegimi düsünüyorum)

Bize yazilan rollerle beraber senaryo da daha önceden yazilmis olarak mi sahneye cikiyoruz. Yoksa sadece rollerimiz belli de dogaclama mi yapiyoruz.
Senaryo belliyse hayirlisi diye bir sey yok aslinda, ne yasanacaksa yasanacak
Ya belli degilse, o zaman rolleri mi iyi ogrenmek gerekiyor
...

No comments:

Orada bir blog var uzakta, o blog benim blogumdur....